Difference between revisions of "Chuvash and Turkish/Pending tests"

From Apertium
Jump to navigation Jump to search
Line 85: Line 85:
* {{test|tr|Bugün ne bahçeye çıkıcam, ne de caddeye|pajan epĕ ni pahchana, ni urama tuhmarăm|Today I neither went into the garden nor onto the street.}}
* {{test|tr|Bugün ne bahçeye çıkıcam, ne de caddeye|pajan epĕ ni pahchana, ni urama tuhmarăm|Today I neither went into the garden nor onto the street.}}


=Verbs=
==Verbs==



==Numerals==
==Numerals==
Line 109: Line 110:
* {{test|tr|Bin|пин|thousand}}
* {{test|tr|Bin|пин|thousand}}


==Syntax==

* {{test|tr|onun karısı gevşemesine izin vermedi|şavah jaman arămĕ|Then his wife did not let him loose.}}

* {{test|tr|O çok çalışıyor, ama hala güzel yazamıyor|văl pitĕ tărăsat, anchah ilemlĕ şyrajmast-ha|He tries very hard, but still cannot write nicely.}}
-----
* {{test|tr|Biz, gençler, bilimi çok iyi öğrenmeliyiz|epir, şamrăksem, naukăna şavărsa ilmelleh|We, youth, must master science.}}
== турккӑлла → чӑвашла ==
* {{test|tr|Bu John'un kitabı|ku kĕneke Ivanăn|This book is John‘s.}}

* {{test|tr|Peter'in kitabını aldım, seninkisini değil|epĕ Petĕrĕn kĕnekine iltĕm, sanănne mar|I took Peter‘s book, not yours}}
* {{test|tr|Bu evim.|.}}
* {{test|tr|Müzikle ilgileniyorum|epĕ muzykăpa intereslenetĕp|I am interested in music}}
* {{test|tr|Bu evin.|.}}
* {{test|tr|Bu eviniz.|.}}
* {{test|tr|Akşam gel|esĕ kaşpa kil|Come in the evening}}
* {{test|tr|Takım liderini bir ödülle ödüllendirdiler.|brigadira premi pachĕş|They awarded a prize to the teamleader}}
* {{test|tr|Bu evi.|.}}
* {{test|tr|Bu evimiz.|.}}
* {{test|tr|John kitaplar okur|Ivan kĕneke vulat|John reads books}}
* {{test|tr|Bu eviniz.|.}}
* {{test|tr|Bu evleri.|.}}


=== Сӑмах майлашӑвӗсем ===

* {{test|tr|Büyük ev.|Пысӑк пӳрт.}}

* {{test|tr|Tatlı elma.|Тутлӑ пан улми.}}

* {{test|tr|Necla bir hafta içinde projeyi bitirecek.|.}}
* {{test|tr|Bu çocuk hasta.|.}}
* {{test|tr|Bu gün evde kalamam.|.}}
* {{test|tr|Dün evde değildik.|.}}
* {{test|tr|Buzdolabında iki şişe bira var.|.}}
* {{test|tr|O gün ben yoktum.|.}}
* {{test|tr|Bende bir kitap var.|.}}
* {{test|tr|Bu kitap bende var.|.}}
* {{test|tr|Benim bir kitabım var.|.}}


* {{test|tr|Masanın üç ayağı var.|.}}

* {{test|tr|Ben öğrenciyim|.|Я преодаватель.}}

* {{test|tr|.|Ку кӗнекене вулать.}}
* {{test|tr|.|Кӗнеке вулать.}}

* {{test|tr|24 Agustos 2011.|2011 ҫурлан 24-мӗшӗ.}}


[[Category:Chuvash and Turkish]]
[[Category:Chuvash and Turkish]]

Revision as of 17:20, 28 December 2011

Nouns

Singular

  • (tr) baba → atte :: father
  • (tr) at → lasha :: horse
  • (tr) harita → kartă :: map
  • (tr) deniz → tinĕş :: sea
  • (tr) kardeş → pichche :: brother

Plural

  • (tr) kangurular → kengurusem :: kangaroos
  • (tr) evler → pürtsem :: houses
  • (tr) elmalar → ulmisem :: apples
  • (tr) sular → shyvsem :: waters

General

  • (tr) yirmi masa → şirĕm sĕtel :: twenty tables
  • (tr) bir çok adam → numaj şyn :: many man
  • (tr) beş ev → pilĕk pürt :: five houses

Pronouns

Personal

  • (tr) Ben → epĕ :: I
  • (tr) Sen → manăn :: You
  • (tr) O → mana :: He, She, It
  • (tr) Biz → manra :: We
  • (tr) Siz → manran :: You
  • (tr) Onlar → manpa :: They

Interrogatives

  • (tr) nerde → ăşta :: where
  • (tr) ne → mĕsker :: what
  • (tr) ne tür → mĕnle :: what sort
  • (tr) sular → mĕnshĕn :: why
  • (tr) kim → kam :: who
  • (tr) ne zaman → chuh :: when////////////////////

Possesive

  • (tr) benim → manănni :: my
  • (tr) senin → sanănni :: your
  • (tr) onun → unănni :: his
  • (tr) bizim → pirĕnni :: our
  • (tr) sizin → sirĕnni :: your
  • (tr) onların → vĕsenni :: their

Demonstrations

  • (tr) bu → ku :: this
  • (tr) şu → şak, şakă :: that
  • (tr) o → şav, şavă :: that one
  • (tr) ordaki → lesh :: that one at some distance
  • (tr) BU bir kitap → şakă kĕneke :: This is a book

Adjectives

  • (tr) sarı çiçek → sară chechek :: yellow flower
  • (tr) uzun kız → şülĕ hĕr :: a tall girl
  • (tr) taş köprü → chul kĕper :: stone bridge
  • (tr) ağaç ev → jyvăş şurt :: wooden house
  • (tr) beyaz yumurta → shură şămarta :: a white egg

Comparatives

  • (tr) daha yeşil → sarărah :: yellower, more yellow
  • (tr) daha güzel → hitrerex :: more beautiful
  • (tr) daha ağır → jyvărtarah :: heavier
  • (tr) daha kötü → nachartarah :: worse
  • (tr) iyi → avan :: good
  • (tr) daha iyi → avantarah :: better
  • (tr) pahalı → haklă :: expensive
  • (tr) daha pahalı → haklăran haklă :: more expensive

Superlatives

  • (tr) en keskin → chi şivĕch :: very sharp, sharpest
  • (tr) en iyi → chi lajăh :: best
  • (tr) en güzel → mala ilemlĕ :: most beautiful
  • (tr) en sarı → sară-sară :: very yellow, exceptionally yellow
  • (tr) en beyaz → shură-shură :: most white, white as white can be

Adverbs

  • (tr) son zamanlarda → paşăr :: recently
  • (tr) aniden → sasartăk :: suddenly
  • (tr) eskiden → aval :: formerly
  • (tr) her zaman → jalan :: always
  • (tr) devamlı olarak → pĕrmaj :: continually
  • (tr) bu günlerde → kăşal :: nowadays
  • (tr) taraf, yan → ajak :: side
  • (tr) -e doğru → pat :: direction, towards
  • (tr) içinde → ăsh(ĕ) :: interior, inside
  • (tr) kitaplıktaki kitapın yeri → shkapa kĕneke hur :: place the book in the book case
  • (tr) -e rağmen → pulin te :: although
  • (tr) çünkü → mĕnshĕn tensen :: because
  • (tr) ne … ne → ni . .. ni :: neither ... nor
  • (tr) -da, -de → tata, -ta/-te :: too, also
  • (tr) hem Rusça, hem Çuvaşca → vyrăs ta, chăvash ta, irşe :: Both Russian, Chuvash and
  • (tr) Bugün ne bahçeye çıkıcam, ne de caddeye → pajan epĕ ni pahchana, ni urama tuhmarăm :: Today I neither went into the garden nor onto the street.

Verbs

Numerals

  • (tr) Bir → пĕрре, пĕр :: one
  • (tr) İki → иккĕ , икĕ ikĕ, ик :: two
  • (tr) Üç → виççĕ , виçĕ , виç :: three
  • (tr) Dört → тăваттă , тăватă , тăват :: four
  • (tr) Beş → пиллĕк , пилĕк :: five
  • (tr) Altı → улттă , ултă , улт :: six
  • (tr) Yedi → çиччĕ , çичĕ , çич :: seven
  • (tr) Sekiz → саккăр , сакăр :: eight
  • (tr) Dokuz → тăххăр , тăхăр :: nine
  • (tr) On → вуннă , вун :: ten
  • (tr) Yirmi → çирĕм :: twenty
  • (tr) Otuz → вăтăр :: thirty
  • (tr) Kırk → хĕрĕх :: fourty
  • (tr) Elli → аллă , алă ală, ал :: fifty
  • (tr) Altmış → утмăл :: sixty
  • (tr) Yetmiş → çитмĕљ :: seventy
  • (tr) Seksen → сакăрвуннă, сакăрвун :: eighty
  • (tr) Doksan → тăхăрвуннă, тăхăрвун :: ninety
  • (tr) Yüz → çĕр :: hundred
  • (tr) Bin → пин :: thousand

Syntax

  • (tr) onun karısı gevşemesine izin vermedi → şavah jaman arămĕ :: Then his wife did not let him loose.
  • (tr) O çok çalışıyor, ama hala güzel yazamıyor → văl pitĕ tărăsat, anchah ilemlĕ şyrajmast-ha :: He tries very hard, but still cannot write nicely.
  • (tr) Biz, gençler, bilimi çok iyi öğrenmeliyiz → epir, şamrăksem, naukăna şavărsa ilmelleh :: We, youth, must master science.
  • (tr) Bu John'un kitabı → ku kĕneke Ivanăn :: This book is John‘s.
  • (tr) Peter'in kitabını aldım, seninkisini değil → epĕ Petĕrĕn kĕnekine iltĕm, sanănne mar :: I took Peter‘s book, not yours
  • (tr) Müzikle ilgileniyorum → epĕ muzykăpa intereslenetĕp :: I am interested in music
  • (tr) Akşam gel → esĕ kaşpa kil :: Come in the evening
  • (tr) Takım liderini bir ödülle ödüllendirdiler. → brigadira premi pachĕş :: They awarded a prize to the teamleader
  • (tr) John kitaplar okur → Ivan kĕneke vulat :: John reads books