Difference between revisions of "Chuvash and Turkish/Pending tests"

From Apertium
Jump to navigation Jump to search
Line 126: Line 126:
istemek
istemek
sulamak
sulamak
anlamak
ıslamak
beklemek
çalışmak
gezmek
bulmak


Görülen(Bılınen,Belirtili,-Di'li)Geçmiş Zaman(Прошедшее категорическое время)

yazmak
yikamak
bağırmak
temizlemek
anlamak
boyamak
tanıma
ziyaretetmek
eskimek
özlemek
gelmek
aramak
bilmek
gilmek
okumak
bulmak
olmak
yürümek
gülmek
gürmek
yapmak
çalışmak
seyretmek
gitmek
susmak
korkmak
öpmek
küsmek


==Numerals==
==Numerals==

Revision as of 09:15, 15 February 2012

Число

  • (tr) yirmi masa → çирĕм сӗтел :: twenty tables
  • (tr) bir çok adam → нумай ҫын :: many man
  • (tr) beş ev → пилӗк пӳрт :: five houses

Pronouns

Personal

  • (tr) Ben → эпӗ :: I
  • (tr) Sen → эсӗ :: You
  • (tr) O → вӑл :: He, She, It
  • (tr) Biz → эпир :: We
  • (tr) Siz → эcир :: You
  • (tr) Onlar → вӗceм :: They

Interrogatives

  • (tr) nerde → ӑҫтa :: where
  • (tr) ne → мӗскeр :: what
  • (tr) ne tür → мӗнлe :: what sort
  • (tr) neden → мӗншӗн :: why
  • (tr) kim → кaм :: who

принадлежность

  • (tr) benim → мaнӑн :: my
  • (tr) senin → caнӑн :: your
  • (tr) onun → унӑн :: his
  • (tr) bizim → пирӗн :: our
  • (tr) sizin → cирӗн :: your
  • (tr) onların → вӗceн :: their
  • (tr) onun çocukları → унӑн ачисем :: его дети
  • (tr) onların çocuğu → вӗceн ачи :: их ребёнок
  • (tr) onların çocukları → вӗceн ачисем :: их дети
  • (tr) onun güzel çocukları → унăн хитре ачисем :: его красивые дети
  • (tr) onların güzel çocuğu → вĕсен хитре ачи :: их красивый ребёнок
  • (tr) onların güzel çocukları → вĕсен хитре ачисем :: их красивые дети
  • (tr) onun çok güzel çocukları → унăн питĕ хитре ачисем :: его очень красивые дети
  • (tr) onların çok güzel çocuğu → вĕсен питĕ хитре ачи :: их очень красивый ребёнок
  • (tr) onların çok güzel çocukları → вĕсен питĕ хитре ачисем :: их очень красивые детей
  • (tr) onun güzel ve uzun boylu çocukları → унăн хитре те çӳллĕ ачисем :: его красивые и высокие дети
  • (tr) onların güzel ve uzun boylu çocuğu → вĕсен хитре те çӳллĕ ачи :: их красивый и высокий ребёнок
  • (tr) onların güzel ve uzun boylu çocukları → вĕсен хитре те çӳллĕ ачисем :: их красивые и высокие дети
  • (tr) onun çok güzel ve uzun boylu çocukları → унăн питĕ хитре те çӳллĕ ачисем :: его очень красивые и высокие дети
  • (tr) onların çok güzel ve uzun boylu çocuğu → вĕсен питĕ хитре те çӳллĕ ачи :: их очень красивый и высокий ребёнок
  • (tr) onların çok güzel ve uzun boylu çocukları → вĕсен питĕ хитре те çӳллĕ ачисем :: их красивые и высокие детей

Demonstrations

  • (tr) bu → ку :: this
  • (tr) şu → çaк, çaкӑ :: that
  • (tr) o → çaв, çaвӑ :: that one
  • (tr) ordaki → çaвӑнти :: that one at some distance
  • (tr) Bu bir kitap → çaк кӗнeкe :: This is a book

прилагательные

  • (tr) sarı çiçek → caрӑ чeчeк :: yellow flower
  • (tr) uzun kız → çӳллӗ хӗр :: a tall girl
  • (tr) taş köprü → чул кӗпeр :: stone bridge
  • (tr) beyaz yumurta → шурӑ çӑмaртa :: a white egg

Comparatives

  • (tr) daha ağır → йывӑртaрaх :: heavier
  • (tr) daha kötü → нaчaртaрaх :: worse
  • (tr) daha iyi → aвaнтaрaх :: better
  • (tr) daha pahalı → хaклӑрaх :: more expensive

Superlatives

  • (tr) en keskin → чи çивӗч :: very sharp, sharpest
  • (tr) en iyi → чи лaйӑх :: best
  • (tr) en güzel → чи илeмлӗ :: most beautiful

Adverbs

  • (tr) son zamanlarda → пaçӑp :: recently
  • (tr) aniden → cacapтӑк :: suddenly
  • (tr) eskiden → aвaл :: formerly
  • (tr) her zaman → ялaн :: always
  • (tr) devamlı olarak → пӗpмaй :: continually
  • (tr) bu günlerde → çак кунсенче :: nowadays
  • (tr) taraf, yan → ен :: side
  • (tr) -e doğru → пaтне(лле) :: direction, towards
  • (tr) içinde → ӑшӗнче :: interior, inside
  • (tr) kitaplıktaki kitapın yeri → ? кӗнeкe вырӑнӗ :: place the book in the book case
  • (tr) -e rağmen → пyлин тe :: although
  • (tr) çünkü → мӗншӗн тeceн :: because
  • (tr) ne … ne → ни ... ни :: neither ... nor
  • (tr) -da, -de → тaтa, -тa/-тe :: too, also
  • (tr) hem Rusça, hem Çuvaşca → выpӑcла тa, чӑвaшла тa :: Both Russian, Chuvash and

Basit Zamanlı Fiiller(простые времена глаголов) образование простых времен глаголов:глагол(корень или основа)+аффикс времени или наклонения+личный аффикс Наприме: Ben yaparım(yap+ar+ım) Ben yapmalıyım(yap+malı+y+ım) Например: Yapıyor,yapacak,yapar,yaptı,yapmış,yapmalı,yapsa,yapa,yap

Haber(Bildirme)Kıpleri(глаголы изъявительного наклонения) В турецком языке пять времен изъявительного наклонения: 1.Настоящее продолженное время 2.Прошедшее категорическое(-di) 3.Будущее категорическое 4.Настоящее-будущее 5.Прошедшее субъективное время(-miş)

Şimdiki Zaman(Настоящее Продолженное Время) Eskımek tanımak okumak yürümek sevmek görmek tamiretmek kapatmak açmak yikamak temizlemek boyamak ziyaretetmek özlemek aramak gilmek hatirlamak unutmak çagirmak tebriketmek beklemek süpürmek istemek sulamak anlamak ıslamak beklemek çalışmak gezmek bulmak

Görülen(Bılınen,Belirtili,-Di'li)Geçmiş Zaman(Прошедшее категорическое время) yazmak bağırmak anlamak tanıma eskimek gelmek bilmek okumak bulmak olmak yürümek gülmek gürmek yapmak çalışmak seyretmek gitmek susmak korkmak öpmek küsmek

Numerals

  • (tr) Bir → пĕрре, пĕр :: one
  • (tr) İki → иккĕ, икĕ, ик :: two
  • (tr) Üç → виççĕ, виçĕ, виç :: three
  • (tr) Dört → тăваттă, тăватă, тăват :: four
  • (tr) Beş → пиллĕк, пилĕк :: five
  • (tr) Altı → улттă, ултă, улт :: six
  • (tr) Yedi → çиччĕ, çичĕ, çич :: seven
  • (tr) Sekiz → саккăр, сакăр :: eight
  • (tr) Dokuz → тăххăр, тăхăр :: nine
  • (tr) On → вуннă, вун :: ten
  • (tr) Yirmi → çирĕм :: twenty
  • (tr) Otuz → вăтăр :: thirty
  • (tr) Kırk → хĕрĕх :: fourty
  • (tr) Elli → аллă, алă, ал :: fifty
  • (tr) Altmış → утмăл :: sixty
  • (tr) Yetmiş → çитмĕл :: seventy
  • (tr) Seksen → сакăрвуннă, сакăрвун :: eighty
  • (tr) Doksan → тăхăрвуннă, тăхăрвун :: ninety
  • (tr) Yüz → çĕр :: hundred
  • (tr) Bin → пин :: thousand


  • (tr) beş tane anahtar → пилĕк уҫӑ :: tane
  • (tr) sekiz tane mendil → сакăр сӑмса тутри :: tane
  • (tr) elli baş sığır → ??? :: baş
  • (tr) yüz baş koyun → ??? :: baş
  • (tr) üçte bir → ??? :: частица
  • (tr) yedide dört → ??? :: частица
  • (tr) yüzde yirmi beş → ??? :: частица
  • (tr) yüzde yüz → ??? :: частица
  • (tr) on buçuk kilometre → ??? :: buçuk

Вопросы

  • (tr) Bugün bana gelecek misin? → Эсĕ паян ман пата килетĕн-и?

Syntax

  • (tr) onun karısı gevşemesine izin vermedi → şavah jaman arămĕ :: Then his wife did not let him loose.
  • (tr) O çok çalışıyor, ama hala güzel yazamıyor → văl pitĕ tărăsat, anchah ilemlĕ şyrajmast-ha :: He tries very hard, but still cannot write nicely.
  • (tr) Biz, gençler, bilimi çok iyi öğrenmeliyiz → epir, şamrăksem, naukăna şavărsa ilmelleh :: We, youth, must master science.
  • (tr) Bu John'un kitabı → Ку Иванӑн кĕнеки. :: This book is John‘s.
  • (tr) Peter'in kitabını aldım, seninkisini değil → epĕ Petĕrĕn kĕnekine iltĕm, sanănne mar :: I took Peter‘s book, not yours
  • (tr) Müzikle ilgileniyorum → Эпĕ музыкăпа интересленетĕп. :: I am interested in music
  • (tr) Akşam gel → (Эсĕ) каçпа кил. :: Come in the evening
  • (tr) Takım liderini bir ödülle ödüllendirdiler. → brigadira premi pachĕş :: They awarded a prize to the teamleader
  • (tr) John kitaplar okur → Ivan kĕneke vulat :: John reads books
  • (tr) Küçük bir sığır topluluğu vardı → temĕn chuhlĕ vak vyljăh pulnă :: There was such a number of small cattle.///////////////
  • (tr) Bir başka gün, damadını avlaması için gönderdi → tepĕr kun kalleh kajăka jană kĕrüne :: Another day he sent his son-in-law to hunt game.
  • (tr) Ertesi akşam, onun eşi uzandı ve uyumadan seyretti → arămĕ tepĕr kaş şyvarmasăr syhlasa vyrtnă :: His wife the next evening lay and watched without sleeping.
  • (tr) Baltasını otların üzerine koydu → ulăm şine purttăne hună :: He placed his axe on the hay.
  • (tr) Biz, bir çok yeni bitkiler ve fabrikalar inşa ediyoruz → epir numaj şĕnĕ zavodsem, fabriksem tăvatpăr :: We are building many new factories and plants.
  • (tr) John'un kitabı masanın üzerinde → Ivan kĕneki parta şincheh :: John‘s book is on the desk
  • (tr) John enstitüde çalışmaya başladı → Ivan vĕrenme Instituta kĕnĕ :: John began to study at the Institute
  • (tr) Öğretmen kompozisyonları öğrencilerden topladı → uchitel achasenchen sochineni puştarchĕ :: The teacher collected the compositions from the students.
  • (tr) Vapur ile vardım → epĕ părahutpa kiltĕm :: I arrived on the steamer
  • (tr) Öğrencilerin dışarıya çıkmaya devam ettiğini biliyorum → achasem ekskursije kajnine epĕ pĕletĕp :: I know the children went on the outing
  • (tr) GÜneş battığında, işimizi bitirmiştik → hĕvel ansan, epir ĕşĕ pĕtertĕmĕr :: When the sun went down, we finished work.