Difference between revisions of "Chuvash and Turkish/Pending tests"
Jump to navigation
Jump to search
Hectoralos (talk | contribs) |
|||
Line 111: | Line 111: | ||
* {{test|tr|Yüz|çĕр|hundred}} |
* {{test|tr|Yüz|çĕр|hundred}} |
||
* {{test|tr|Bin|пин|thousand}} |
* {{test|tr|Bin|пин|thousand}} |
||
* {{test|tr|beş tane anahtar|пилĕк уҫӑ|tane}} |
|||
* {{test|tr|sekiz tane mendil|сакăр сӑмса тутри|tane}} |
|||
* {{test|tr|elli baş sığır|???|baş}} |
|||
* {{test|tr|yüz baş koyun|???|baş}} |
|||
==Вопросы== |
==Вопросы== |
Revision as of 19:52, 3 February 2012
Contents
Число
- (tr) yirmi masa → çирĕм сӗтел :: twenty tables
- (tr) bir çok adam → нумай ҫын :: many man
- (tr) beş ev → пилӗк пӳрт :: five houses
Pronouns
Personal
- (tr) Ben → эпӗ :: I
- (tr) Sen → эсӗ :: You
- (tr) O → вӑл :: He, She, It
- (tr) Biz → эпир :: We
- (tr) Siz → эcир :: You
- (tr) Onlar → вӗceм :: They
Interrogatives
- (tr) nerde → ӑҫтa :: where
- (tr) ne → мӗскeр :: what
- (tr) ne tür → мӗнлe :: what sort
- (tr) neden → мӗншӗн :: why
- (tr) kim → кaм :: who
принадлежность
- (tr) benim → мaнӑн :: my
- (tr) senin → caнӑн :: your
- (tr) onun → унӑн :: his
- (tr) bizim → пирӗн :: our
- (tr) sizin → cирӗн :: your
- (tr) onların → вӗceн :: their
- (tr) onun çocukları → унӑн ачисем :: его дети
- (tr) onların çocuğu → вӗceн ачи :: их ребёнок
- (tr) onların çocukları → вӗceн ачисем :: их дети
- (tr) onun güzel çocukları → унăн хитре ачисем :: его красивые дети
- (tr) onların güzel çocuğu → вĕсен хитре ачи :: их красивый ребёнок
- (tr) onların güzel çocukları → вĕсен хитре ачисем :: их красивые дети
- (tr) onun çok güzel çocukları → унăн питĕ хитре ачисем :: его очень красивые дети
- (tr) onların çok güzel çocuğu → вĕсен питĕ хитре ачи :: их очень красивый ребёнок
- (tr) onların çok güzel çocukları → вĕсен питĕ хитре ачисем :: их очень красивые детей
- (tr) onun güzel ve uzun boylu çocukları → унăн хитре те çӳллĕ ачисем :: его красивые и высокие дети
- (tr) onların güzel ve uzun boylu çocuğu → вĕсен хитре те çӳллĕ ачи :: их красивый и высокий ребёнок
- (tr) onların güzel ve uzun boylu çocukları → вĕсен хитре те çӳллĕ ачисем :: их красивые и высокие дети
- (tr) onun çok güzel ve uzun boylu çocukları → унăн питĕ хитре те çӳллĕ ачисем :: его очень красивые и высокие дети
- (tr) onların çok güzel ve uzun boylu çocuğu → вĕсен питĕ хитре те çӳллĕ ачи :: их очень красивый и высокий ребёнок
- (tr) onların çok güzel ve uzun boylu çocukları → вĕсен питĕ хитре те çӳллĕ ачисем :: их красивые и высокие детей
Demonstrations
- (tr) bu → ку :: this
- (tr) şu → çaк, çaкӑ :: that
- (tr) o → çaв, çaвӑ :: that one
- (tr) ordaki → çaвӑнти :: that one at some distance
- (tr) Bu bir kitap → çaк кӗнeкe :: This is a book
прилагательные
- (tr) sarı çiçek → caрӑ чeчeк :: yellow flower
- (tr) uzun kız → çӳллӗ хӗр :: a tall girl
- (tr) taş köprü → чул кӗпeр :: stone bridge
- (tr) beyaz yumurta → шурӑ çӑмaртa :: a white egg
Comparatives
- (tr) daha ağır → йывӑртaрaх :: heavier
- (tr) daha kötü → нaчaртaрaх :: worse
- (tr) daha iyi → aвaнтaрaх :: better
- (tr) daha pahalı → хaклӑрaх :: more expensive
Superlatives
- (tr) en keskin → чи çивӗч :: very sharp, sharpest
- (tr) en iyi → чи лaйӑх :: best
- (tr) en güzel → чи илeмлӗ :: most beautiful
Adverbs
- (tr) son zamanlarda → пaçӑp :: recently
- (tr) aniden → cacapтӑк :: suddenly
- (tr) eskiden → aвaл :: formerly
- (tr) her zaman → ялaн :: always
- (tr) devamlı olarak → пӗpмaй :: continually
- (tr) bu günlerde → çак кунсенче :: nowadays
- (tr) taraf, yan → ен :: side
- (tr) -e doğru → пaтне(лле) :: direction, towards
- (tr) içinde → ӑшӗнче :: interior, inside
- (tr) kitaplıktaki kitapın yeri → ? кӗнeкe вырӑнӗ :: place the book in the book case
- (tr) -e rağmen → пyлин тe :: although
- (tr) çünkü → мӗншӗн тeceн :: because
- (tr) ne … ne → ни ... ни :: neither ... nor
- (tr) -da, -de → тaтa, -тa/-тe :: too, also
- (tr) hem Rusça, hem Çuvaşca → выpӑcла тa, чӑвaшла тa :: Both Russian, Chuvash and
Глаголы
Страдательный залог
- (tr) аlındı → ???
Numerals
- (tr) Bir → пĕрре, пĕр :: one
- (tr) İki → иккĕ, икĕ, ик :: two
- (tr) Üç → виççĕ, виçĕ, виç :: three
- (tr) Dört → тăваттă, тăватă, тăват :: four
- (tr) Beş → пиллĕк, пилĕк :: five
- (tr) Altı → улттă, ултă, улт :: six
- (tr) Yedi → çиччĕ, çичĕ, çич :: seven
- (tr) Sekiz → саккăр, сакăр :: eight
- (tr) Dokuz → тăххăр, тăхăр :: nine
- (tr) On → вуннă, вун :: ten
- (tr) Yirmi → çирĕм :: twenty
- (tr) Otuz → вăтăр :: thirty
- (tr) Kırk → хĕрĕх :: fourty
- (tr) Elli → аллă, алă, ал :: fifty
- (tr) Altmış → утмăл :: sixty
- (tr) Yetmiş → çитмĕл :: seventy
- (tr) Seksen → сакăрвуннă, сакăрвун :: eighty
- (tr) Doksan → тăхăрвуннă, тăхăрвун :: ninety
- (tr) Yüz → çĕр :: hundred
- (tr) Bin → пин :: thousand
- (tr) beş tane anahtar → пилĕк уҫӑ :: tane
- (tr) sekiz tane mendil → сакăр сӑмса тутри :: tane
- (tr) elli baş sığır → ??? :: baş
- (tr) yüz baş koyun → ??? :: baş
Вопросы
- (tr) Bugün bana gelecek misin? → Эсĕ паян ман пата килетĕн-и?
Syntax
- (tr) onun karısı gevşemesine izin vermedi → şavah jaman arămĕ :: Then his wife did not let him loose.
- (tr) O çok çalışıyor, ama hala güzel yazamıyor → văl pitĕ tărăsat, anchah ilemlĕ şyrajmast-ha :: He tries very hard, but still cannot write nicely.
- (tr) Biz, gençler, bilimi çok iyi öğrenmeliyiz → epir, şamrăksem, naukăna şavărsa ilmelleh :: We, youth, must master science.
- (tr) Bu John'un kitabı → Ку Иванӑн кĕнеки. :: This book is John‘s.
- (tr) Peter'in kitabını aldım, seninkisini değil → epĕ Petĕrĕn kĕnekine iltĕm, sanănne mar :: I took Peter‘s book, not yours
- (tr) Müzikle ilgileniyorum → Эпĕ музыкăпа интересленетĕп. :: I am interested in music
- (tr) Akşam gel → (Эсĕ) каçпа кил. :: Come in the evening
- (tr) Takım liderini bir ödülle ödüllendirdiler. → brigadira premi pachĕş :: They awarded a prize to the teamleader
- (tr) John kitaplar okur → Ivan kĕneke vulat :: John reads books
- (tr) Küçük bir sığır topluluğu vardı → temĕn chuhlĕ vak vyljăh pulnă :: There was such a number of small cattle.///////////////
- (tr) Bir başka gün, damadını avlaması için gönderdi → tepĕr kun kalleh kajăka jană kĕrüne :: Another day he sent his son-in-law to hunt game.
- (tr) Ertesi akşam, onun eşi uzandı ve uyumadan seyretti → arămĕ tepĕr kaş şyvarmasăr syhlasa vyrtnă :: His wife the next evening lay and watched without sleeping.
- (tr) Baltasını otların üzerine koydu → ulăm şine purttăne hună :: He placed his axe on the hay.
- (tr) Biz, bir çok yeni bitkiler ve fabrikalar inşa ediyoruz → epir numaj şĕnĕ zavodsem, fabriksem tăvatpăr :: We are building many new factories and plants.
- (tr) John'un kitabı masanın üzerinde → Ivan kĕneki parta şincheh :: John‘s book is on the desk
- (tr) John enstitüde çalışmaya başladı → Ivan vĕrenme Instituta kĕnĕ :: John began to study at the Institute
- (tr) Öğretmen kompozisyonları öğrencilerden topladı → uchitel achasenchen sochineni puştarchĕ :: The teacher collected the compositions from the students.
- (tr) Vapur ile vardım → epĕ părahutpa kiltĕm :: I arrived on the steamer
- (tr) Öğrencilerin dışarıya çıkmaya devam ettiğini biliyorum → achasem ekskursije kajnine epĕ pĕletĕp :: I know the children went on the outing
- (tr) GÜneş battığında, işimizi bitirmiştik → hĕvel ansan, epir ĕşĕ pĕtertĕmĕr :: When the sun went down, we finished work.