Difference between revisions of "Turkish/Disambiguation Errors"
Line 94: | Line 94: | ||
* sould be recognized as "emin<n>" |
* sould be recognized as "emin<n>" |
||
405 em<n>: Bunu başarabilirsek, >>eminim<< bu, ülkenin değerini de artıracaktır." |
405 em<n>: Bunu başarabilirsek, >>eminim<< bu, ülkenin değerini de artıracaktır." |
||
should be recognized as mesele<n> |
|||
197 mesel<n>: İlk olarak bu >>mesele<<, AB'ye üye olmak isteyen tüm ülkeler açısından |
|||
önem taşıyor. |
|||
* should be sigara<n> |
|||
189 sigar<n>: Bu hafta ayrıca: Sighisoara ortaçağ festivali, Arnavutluk'ta halka açık |
|||
yerlerde >>sigara<< yasağı ve Sırbistan-Karadağ sınırında gümrük |
|||
kargaşası. Southeast European Times için Balkanblogs'dan derlemeler 04/08/06 |
|||
Ağustos ayında, insanların çoğu ya plajdalar ya da plajda olmayı |
|||
diliyorlar. |
|||
*should be recognized as et<v> or tedarik et<v> |
|||
187 eder<n>: Çıkan dersler nettir: Piyasaların etkin bir biçimde düzenlenmesine duyulan |
|||
gereksinim; kamu mallarını tedarik >>ederken<< devletin rolü; kurumların |
|||
(devlet yapılarının) rolü; kamu mallarına duyulan gereksinim ve dünya |
|||
ekonomisinin iyi yönetilmesi; çeşitliliğin önemi ve siyaset yaparken |
|||
siyaseti sahiplenmek. |
|||
*should be recoginzed as et<v> |
|||
180 edip<n>: Romanya ABD'den Irak Büyükelçiliği'nin kapatılması yönünde gelen istemi |
|||
ve Iraklı diplomatları sınırdışı >>edip<< etmemeyi düşünüyor. |
Revision as of 09:08, 21 July 2011
- ^takdirde/takdir<n><loc>/takdir<n><loc><3s>/takdirde<postp>/takdirde<postp><3s>$
- Itself is a noun >>güven<< tam garanti sağlamamakta; güve<n>
- Should be recognized as tanım<n> tan<n>: Kesinlikle her türlü grup ayrımcılığına karşı çalışarak bir
yurttaş >>tanımı<< oturtabilmeye uğraşıyoruz." diyor.
- Should be recognized as satım ,satı<n>: Soruşturmalar gümrük, belediye varlıkları, emlak alım >>satımı<<, hafif
sanayi, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi tüm ekonomik ve siyasi alanlarda bağlantıları bulunan, iyi örgütlenmiş ve sağlam yapıda bir yeraltı dünyasının varlığına işaret ediyor.
- Should ber recognized as kesin, kes<n>: 2001 yılında Romanya tek taraflı olarak sermaye hareketlerini - >>kesin<<
üyelik müzakerelerinin başlangıç yılı olan - 2004 yılına kadar serbest bırakacağını açıklamıştı.
- Should be recognized as yaz<v>, yaz<n>: Tanınmış ekonomist ve eski Romanya Maliye Bakanı Daniel Daianu bazı
çözümler öneriyor. Daniel Daianu, Southeast European Times için Bükreş'ten >>yazdı<< - 17/02/03Son yıllarda uluslararası tartışmalarda küreselleşmeden daha fazla gürültü koparttığı savlanabilecek bir kavrama rastlamak oldukça zordur.
- Should be recognized as isim<n>, is<n>: Hırvatistan'dan manzaralar ve Hırvat sahillerini gösteren resimler, yıl
boyunca başlıca televizyon kanallarında yayınlanıyor.Ülke, sadece Avrupa'nın dört bir yanından gelen turistler için değil, Adriyatik Denizi'nin Hırvatistan tarafını yeni keşfetmeye başlayan sayısız ünlü >>isim<< için de popüler bir tatil noktası haline geldi.
- Should be recognized as tarım<n>
566 tar<n>: Kesin olan, uluslararası mal sistemin ölümcül krizlerin önünü alabilmek için kayda değer değişimler geçirmesi gerektiğidir.Serbest ticaret, varsıl ülkeler >>tarımı<< yoğun bir biçimde destekler ve kendilerini "zarara uğramış" hissettiklerinde ticari kotalar uygularken yoksul ülkelerin işine yarayamaz; ikili konuşmalar ve riyakarlık serbest ticaretin temel değerlerini alaşağı etmekte ve adil ticareti savunanlara malzeme sağlamaktadır.
- Should be recognized as dava<n>
529 dav<n>: Örneğin Fershped'in özelleştirilmesi ile ilgili >>dava<<, işte bu yüzden bu kadar büyük bir önem taşıyor ve medyanın da, devlet yolsuzlukla mücadele komisyonu başkanı Slagjana Taseva'nın açıklamalarını görmezden gelmekten vazgeçmesi gerekiyor.SE Times: Makedon hükümetine yerel ve bölgesel merkeziyetçilikten uzaklaşma konusunda ne gibi bir politika önerirdiniz?Joseph: Hükümete, muhalefetten ve bu meseleyle ilgili diğer taraflardan gelecek eleştirilere karşı dimdik durabilecek cesareti göstermesini önerirdim.
- should be recognized as ölüm<n>
495 öl<n>: Dr. Edona Deva, söz konusu şikayetle hastaneye getirilenlerin yaşamlarını yitirmeleri durumunda, söz konusu >>ölümün<< nedeni olarak 'uyuşturucu kullanımı'nın gösterilmediğini ve bu ölümlerin yalnızca "trajik" ölümler olarak kayda geçirildiğini belirtiyor.
- Should be recognized as verb açıkla<v>
490 açık<n>: ABD bu oluşumu desteklediğini >>açıklarken<<, bloğun yakında Adriyatik Çerçeve Anlaşması'nı imzalayacağı belirtiliyor.Toplam on milyon nüfusa sahip üç küçük Balkan ülkesinin şanslarını ölçmek için hl erken de olsa, söz konusu rakamın NATO'nun genişlemesinde "kritik bir büyüklük" olduğu da su götürmez bir gerçek.
- sould be recognized as "emin<n>"
405 em<n>: Bunu başarabilirsek, >>eminim<< bu, ülkenin değerini de artıracaktır."
should be recognized as mesele<n> 197 mesel<n>: İlk olarak bu >>mesele<<, AB'ye üye olmak isteyen tüm ülkeler açısından önem taşıyor.
- should be sigara<n>
189 sigar<n>: Bu hafta ayrıca: Sighisoara ortaçağ festivali, Arnavutluk'ta halka açık yerlerde >>sigara<< yasağı ve Sırbistan-Karadağ sınırında gümrük kargaşası. Southeast European Times için Balkanblogs'dan derlemeler 04/08/06 Ağustos ayında, insanların çoğu ya plajdalar ya da plajda olmayı diliyorlar.
- should be recognized as et<v> or tedarik et<v>
187 eder<n>: Çıkan dersler nettir: Piyasaların etkin bir biçimde düzenlenmesine duyulan gereksinim; kamu mallarını tedarik >>ederken<< devletin rolü; kurumların (devlet yapılarının) rolü; kamu mallarına duyulan gereksinim ve dünya ekonomisinin iyi yönetilmesi; çeşitliliğin önemi ve siyaset yaparken siyaseti sahiplenmek.
- should be recoginzed as et<v>
180 edip<n>: Romanya ABD'den Irak Büyükelçiliği'nin kapatılması yönünde gelen istemi ve Iraklı diplomatları sınırdışı >>edip<< etmemeyi düşünüyor.